Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri...

‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. . Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. 95. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. AKP Genel Başkanı R. Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R. ” (cumhuriyet. Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. . tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. . İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. com. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir. Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. ",. Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. T. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. . T. T. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir. Nerede belediye başkanı? Yok. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. Bası, s. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. Bu özlü söz R. Benim sözüm burada bitiyor.

Özdemir İnce: Beterin beterinin beteri...

. Erdoğan’ın ağzıyla da doğrulandı. Bir başka açıdan, kutsallaşma özentisi de söz konusudur. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!” cümlesi demokrasiyi kullanan bir monarkın tehditlerini ifade etmektir. Nerede belediye başkanı? Yok. “A” partisinden cumhurbaşkanı, “B” partisinden başbakan. tr)Adam sanki Nemrut! Devlet hizmetinde çalışanlara “geçim ekmeği”ni AKP veriyormuş! Bu ne arlanmazlık! İnancınıza göre “kulun rızkını” Tanrı vermiyor mu? Utanmazlık! Siz ki tehdit ve dilenmek oy isteme tarzınızdır; ama devlet için çalışanların işvereni bizzat devlettir. AKP’li Mehmet Metiner’in 14 Mart 2019 tarihli konuşmasından aktarıyorum: “Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, kamu kurumlarında çalışıp da AKP’ye oy vermeyi düşünmeyen seçmenlere yönelik tehdit gibi ifadeler kullandı. T. İşte şimdi, 31 Mart akşamı yeni bir dönemi, ben inanıyorum ki Mehmet Öntürk kardeşim ve ekibiyle ayağa kaldıracaktır. . “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. . Erdoğan, Hataylılara “Ya Kırk Katır Ya Kırk Satır” diye gözdağı veriyor. 95. AKP Genel Başkanı R. Metiner, ‘Ekmek verdiğimiz insanlardan oy dilenmeyiz. ”1 Erdoğan Teziç, “Providansiyel İlahi Hukuk Doktrini”, Anayasa Hukuku, Beta Yayınevi, 13. AKP genel başkanının Hatay’da yaptığı, başbakansız cumhurbaşkanı konuşması demokrasinin köküne kezzap suyu dökmenin sanığı ve tanığıdır. Mehmet kardeşimizin Hataylıların teveccühüne mazhar olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum’ diye konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:‘Hatay, kamu yatırımlarını noksansız alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkmakta zorlanan şehrimiz. Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı’ dedi. Ve el Hak! AKP’li Maraş ve Adıyaman’ın depremzede ahalisi keyiften dümbelek çalıp göbek atmakta!Ama R. Benim sözüm burada bitiyor. ‘Hatay Büyükşehir’de Cumhur İttifakı adayı olarak Mehmet Öntürk kardeşimizi kamuoyumuzla paylaştık. 4 Şubat 2024 tarihli BBC News Türkçe’den aktarıyorum:“Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kent olan Hatay’da yaptığı konuşma hem tartışma yarattı hem de muhalefetin tepkisini çekti. Gerçek velinimet ise vergi ödeyen halkın kendisidir. Oy vermeyebilirler ancak AK Parti davamıza karşı bayrak sallarlarsa ertesi gün kendilerini başka bir yerde bulurlar’ dedi. İfade, iş işten geçtikten sonra, anlamına geliyor) oldu. ” (cumhuriyet. com. Zaten öyle oluyor! Ne oldum delisi olmak “beter” bir şeydir. T. ’”Beterin beterini, merhametsizliğin en dibini ve Tanrılaşmanın yeni bir icadını şu cümle dünyaya ilan ediyor: “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Erdoğan şikâyetçi: “Söylediğim sözler üzerinde tepiniyorlar. Oysa günümüzde, Fransızların “Barış İçinde Birlikte Yönetim” dedikleri “cohabitation pasifique” tarzı, demokratik yönetimin kaçınılmaz sonucu kabul edilmektedir. ",. Şu anda Hatay’daki mevcut yerel yönetim, maalesef şu deprem olayından sonra, bad-el harab-ül Basra (Arapça bu cümlenin Türkçesi Basra harap olduktan sonra. AKP genel başkanının bu kişilik sapıncı demokrasicilik oynamaktan da geri kalmamaktadır. Atalarımız, “Beterin de beteri vardır” demişler. Bası, s. T. AKP davasına karşı bayrak sallarlarsa, işsiz kalırlarmış. 1 Zaten Erdoğan’ı tanımlamak için kullanılan “tek adam”, “şahsım” ve “Başyüce” gibi tanımlayıcı sıfatlar “monark”ı işaret etmektedir. Erdoğan, Antakya Spor Salonu’nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Bu özlü söz R. . Hatay’a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı!”Böyle bir konuşmayı, halkın demokratik oylarıyla göreve gelen bir yönetici asla yapmaz! Böyle bir konuşmayı, halk egemenliğinin ifadesi olan demokratik oyla gelip, iktidarda deforme ve dejenere olan ve iktidarının kaynağının ilahi bir güçten geldiğini sanmaya başlayan “baştan çıkmış” bir “monark” (padişah, sultan, han, şah, hükümdar, emir) yapabilir.